Yerel Yönetimlerin Enerji Verimliliğindeki Rolü

Mevzuat açısından 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, 5393 sayılı Belediye kanunu ve 5302 sayılı İl Özel Yönetimleri kanunu gibi yasalar ile çalışma alanları belirlenen yerel yönetimler, ulusal sınırlar içerisinde değişik büyüklüklerdeki topluluklarda yaşayan insanların ortak, temel ve yerel gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan ve hukuk düzeni içerisinde oluşturulmuş olan anayasal kuruluşlardır. Kamunun bir nevi halka açılan kapısı ve halk ile etkileşimin en yüksek olduğu kurumlardır.
Başta sanayide olmak üzere, ülkemizde yapılan enerji verimliliği çalışmalarından olumlu sonuçlar elde edilmiş olmasına rağmen, istenilen düzeye ulaşılamadığı da açık bir gerçek olarak karşımızdadır. Yerel yönetimler yasal mevzuat çerçevesinde hizmetlerini sürdürürken, akaryakıt, elektrik doğal gaz gibi enerji kalemleri için önemli maliyetlere katlanmak zorunda kalmaktadırlar.
Enerji kaynakları bakımından %75’ler mertebesinde dışarıya bağımlı olan ülkemizde, özellikle arz güvenliğinde ve/veya fiyatlarda yaşanabilecek sıkıntılar yerel yönetimlerin hizmetlerini olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Parçadan bütüne yerelden merkeze doğru ivmelenecek enerji verimliliği çalışmaları için yereldeki halka ulaşmak ve halkın katkısını arttırmak gerekmektedir. Bu nedenle enerji verimliliği konusunda yerel yönetimlerin çalışmaları son derece önem arz etmektedir.

KAMU AÇISINDAN YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ
Yerel yönetimler enerji verimliliği açısından birçok fırsata sahiptir. Bu fırsatların yerinde değerlendirilebilmesi için kapsamlı bir enerji yönetim programına ihtiyaç vardır. Programın kapsamı yerel yönetimin büyüklüğüne, faaliyet alanlarına ve organizasyon yapısına göre değişmektedir. Düşük enerji maliyeti yerel yönetimler açısından daha fazla hizmet anlamına gelmektedir. Bu durum yerel yönetimlerin stratejik planlarındaki başarı ölçütünü yükseltecektir. Özellikle taşra belediyelerinin ekonomik sıkıntıda olduğu bilinen bir gerçektir.
Yerel yönetimlerin işletme masrafları içerisinde önemli yer tutan enerji tüketiminde sağlanacak tasarruflar ilave yatırım fırsatları oluşacaktır. Yerel yönetimlerin enerji verimliliği konusunda örnek uygulama ve çalışmaları yaparak öncü vazifesini yerine getirmesi, konunun halk arasında geniş uygulama alanı bulması açısından son derece faydalı olacaktır. Özellikle görerek inanan toplumumuzun bu tür örnek çalışmalara şiddetle ihtiyacı vardır. Konuya teknik açıdan bir diğer bakış ise; yerel imkânların değerlendirilmesi hususundadır.
Yerel yönetimler bulunduğu coğrafyadan kaynaklanan; rüzgar, güneş, maden, atık petrol, atık yağ, biokütle gibi yerel imkânlara sahip olabilmektedir. Bu imkânların gelişen teknoloji ışığında olumlu bir şekilde değerlendirilmesi gerek istihdam sağlamak gerekse yerel yönetimlere ek kaynak sağlama açısından son derece önemlidir.
Yerel sektörün gelişmesi, sosyal faydası ön plana çıksa da vergiler ve para dolaşımı açısından yerel yönetimleri de ilgilendirmektedir. Ülkemizin bulunduğu coğrafya dikkate alındığında yakın bölgemizde cereyan edecek ülkeler arası çatışmalar, enerji maliyetlerinde ciddi artışlara neden olacaktır. Bu durum yerel yönetim hizmetlerinin sürekliliği açısından bir risktir. Muhtemel senaryoların konuşulduğu bu ortamdan en az zarar ile kurtulmak, atıl enerji imkânlarını değerlendirmek, enerji tasarrufu çalışmaları yapmak ile mümkündür.
Yerel yönetimlerde enerji verimliliği çalışmaları, araştırma ve geliştirme çalışmaları açısından fırsatlar sunmaktadır. Bu bağlamda, UNDP-GEF, AB, TUBİTAK ve kalkınma ajansları fonlarını kullanılarak kamu-sanayi-üniversite işbirliği pekiştirilecektir.
Yerel yönetimlerin enerji verimliliği hususundaki bir diğer rolü mevzuata olan katkısıdır. Gerek mevzuatların uygulanmasında gerekse hazırlanmasında yerel yönetimlerin katkısı azımsanmamalıdır. Saha şartları dikkate alınarak hazırlanan mevzuat uygulama esnasında sorun oluşturmayacaktır. Bir diğer husus şehirlerimizde bölge planlamalarında veya kentsel dönüşüm çalışmalarında, enerji verimliliği dikkate alınarak yapılacak çalışmalar hacimli enerji tasarrufu sağlayarak kaynakların verimli kullanılmasına neden olacaklardır.

YEREL AÇIDAN YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ


Yerel yönetimler halk ile etkileşimin en yüksek olduğu kamu kuruluşları olmaları sebebiyle, yerel insanların eğitimi, davranış yapıları, güvenlikleri, refah düzeyleri gibi konular doğrudan yerel yönetimleri ilgilendiren bir konudur. Enerji verimliliği konusunda insanların bilgi ve bilinç düzeyinin arttırılması ile toplumda bir enerji davranış kültürü oluşacaktır. Bu bağlamda özellikle öğrencilerin ilgili kurumlarla işbirliği halinde eğitilmesi sonucu oluşacak davranış biçiminin, başka alanlarda da faydası olacaktır. Bilgi ve bilinç düzeyinin arttırılması hem yerel yönetim çalışanları, hem de halk açısından ilave katkılar sağlayacaktır.
Küresel ısınma, iklim değişikliği ve bunun olan/olası sonuçları ulusal ve uluslar arası platformlarda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Enerji verimliliği konusunda yerel yönetimler nezdinde yapılacak çalışmalar ile küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede ülkemizde yeni bir cephe açılması mümkün olacaktır.
Bugün dünyada bu alanda kentsel imaj açısından kıyasıya bir yarış görülmektedir. Yerel yönetimler ve halk bünyesinde atıl imkânların değerlendirilmesi ve enerji tasarrufu çalışmalarının yaygın hale getirilmesi, ilgili sektörlerde istihdamın artmasına ve yeni istihdam alanlarının oluşmasına katkıda bulunacaktır. Bu durum yerel halkın refah düzeyinin artmasını sağlayacaktır.

SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ


Yerel yönetimlerin enerji verimliliğindeki rolü, yerel yönetimlerin temel mevzuatlarında açık ve kapsamlı bir şekilde tanımlanmamaktadır. Bu durum yerel yönetimlerin etkin bir rol üstlenmesine engel olmaktadır. Ayrıca sorumlu birimlerin, odak noktaların belirli veya etkin olmayışı, enerji verimliliğinin hızla değişen yerel gündemde kaybolmasına yol açmaktadır.
Yerel yönetimler arasında enerji bir odaklı bir platformun olmaması veya mevcut yerel yönetim birliklerinin bu konuya yeterince yoğunlaşmaması, bilgi ve tecrübe paylaşımı yolu ile başarılı örneklerin yaygın hale getirilmesinin ve yanlış projelerden uzak durulmasının önünde bir engel teşkil etmektedir.
Uzman teknik personel eksikliği ve mevcut personel üzerindeki iş yoğunluğu projelere ve planlara enerji perspektifinden bakılamamasına neden olmaktadır. Enerji verimliliği yerel yönetimlerde karar verici mercideki otoritelerin öncelikli gündemlerinde yer almamaktadır.
Enerji verimliliği çalışmalarındaki finans ayağı iyi kullanılamamakta ve geliştirilmeye açık bir görüntü sergilemektedir. Konunun, belediyeler, il özel idareleri, valilikler, kaymakamlıklar, dağıtım şirketleri, sivil toplum kuruluşları gibi yereldeki paydaşları arasında bütüncül bir çalışma ve birliktelik mevcut değildir. Bu durum enerji verimliliği çalışmalarının dağınık ve birbirinden kopuk olmasına yol açmaktadır. Enerji verimliliği çalışmalarının merkezindeki kurumlar, personel eksikliği, yoğunlaşamama vb. nedenlerden dolayı yereldeki çalışmaları denetleme görevini yerine getirememektedirler.
ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ OLUŞTURULMALI

Ülkemizdeki enerji verimliliği çalışmalarında arzu edilen sonuç ancak, yerel yönetimlerin ve yereldeki paydaşların etkin bir şekilde çalışması ile elde edilebilecektir. Bu etkinlik sistematik, organize ve sonuç odaklı çalışmaların parçadan bütüne, merkezden yerele yayılması ile sağlanacaktır. Bu amaçla yereldeki çalışmaları tek elden yönlendirecek bir merkeze ihtiyaç duyulmaktadır. Valilikler bünyesinde kurulabilecek enerji merkezleri, teşvik etme, yönlendirme, bir araya getirme ve denetleme gibi işlevler ile mevzuatın uygulanmasının ötesinde sinerji oluşturarak oldukça başarılı sonuçların elde edilmesi mümkündür. Mevzuatın muhatabı olarak denetleme görevini yürütecek kamu kurum ve kuruluşlarının personelinin eğitilmesi son derece önemli bir konudur.
Ödül ve ceza mekanizması sağlam bir şekilde tesis edilmeli ve hassas bir şekilde uygulanmalıdır. Yerel yönetimlerin kurumsal açıdan enerji tasarrufu yapabilmeleri için, üretim, tüketim ve tedarik tabanlı bir enerji yönetim sistemi olmalıdır. Enerji yöneticilerinin yerel yönetimlerde sayıları, etkinlikleri ve yetkileri arttırılmalıdır. Enerji verimliliği yerel yönetimlerin stratejik amaçları arasında yer almalı ve bu amaçlara uygun hedefler ve eylem planları belirlenmelidir. Dağıtım şirketleri, il özel idareleri ve belediye birlikleri enerji verimliliğine odaklanmalıdır. Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu’nun yapısı değiştirilmeli konusunda uzman bilim adamları ve araştırmacılara yer verilmeli ve yerel yönetimlerin etkinliği arttırılmalıdır. Enerji verimliliği çalışmalarının tek elden yürütülmesi, yereldeki çalışmaların yönlendirilmesi ve izlenmesi için bakanlıklar üstü bir yapı tesis edilmelidir. Mevcut çalışmalarda gelinen nokta, enerji verimliliği odaklı tesis edilecek bu yapıya ihtiyacın son derece elzem olduğunu göstermektedir.

Yrd. Doç. Dr. Muhammet Garip Yıldız Teknik Üniversitesi

Kaynak: Enerji World

enerji gündemienerji verimliliğiverimli enerjiyerel yönetimler
Yorumlar (0)
Yorum Ekle