Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Prof. Dr. Emre Alkin ve Ekonomist Murat Sağman’ı konuk ederek güncel ekonomik verileri değerlendirdi. Toplantıda konuşan Ekonomist Murat Sağman, güçlü Euro’nun Türkiye’ye fayda getireceğini söylerken, Prof. Dr. Emre Alkin ise Türkiye’nin ekonomiden önce eğitim ve adalet gibi konuları masaya yatırması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin komşularıyla ticaret potansiyelinin genişletilmesi için ilişiklerin düzeltilmesi gerektiğini ifade eden TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, pandemi sonrasında, Türkiye’nin Çin’e alternatif olarak öne çıkacağını Amerika ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi tercih edeceklerini belirtti. Covid-19 salgını ile Türkiye’ye tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatan Şohoğlu “Bugünler bize gösterdi ki tarım ve teknoloji harmanlanmalı ve tarım ülkesi olma yolundaki adımlar daha hızlı atılmalıdır” açıklamasında bulundu.
“Güçlü Euro Türkiye’ye fayda sağlar”
Türkiye’nin turizm ve yatırım için önemli bir ülke olduğunu hatırlatan Ekonomist Murat Sağman, Türkiye’nin son 33 yılda 7 kriz yaşandığını belirtti. Covid-19 salgının diğer krizlerden farklı olarak arz ve talep dengesini durduğunu ifade eden Sağman, “Yaşadığımız krizden mutlaka çıkacağız ama bu kriz daha uzun sürebilir. Bu krizde sadece ülkemiz değil, küresel bir toparlanma gerekiyor. Avrupa Birliği’nde güçlü Euro beklentisi var. Bu beklenti gerçekleşirse Türkiye’ye fayda getirir. 4’üncü çeyrekte ekonomide bir toparlanma hareketi görebiliriz. Bu toparlanma için kamunun tasarrufa giderek bütçelerin revize edilmesi gerekiyor” dedi.
“Ekonomiden önce eğitim ve adalet konularına ağırlık vermek lazım”
Büyüme ve kalkınma arasında farkın Covid-19 ile birlikte herkes tarafından anlaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, iç ve dış tedarik zincirinde sıkıntıların giderilmesi için istişare yapılması gerektiğini söyledi. İş insanlarının bulunduğu sektörün gittiği yönü iyi analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Alkin, “Koronadan önce de dünya ekonomisinde sıkıntılar vardı. Salgın sonrasında dijital altyapı ve insan sayısı, metrekare olarak işletmelerde değişiklik yapmamız lazım. Türkiye’nin CDS risk primi Mısır’la aynı seviyede, çünkü ülkemizin fabrika ayarlarına göre davranmıyoruz. Ekonominin gelişen bir grafik göstermemesinin tek sebebi geleceğe güvenle bakan bir toplumun olmaması. Koronavirüs sonrasında Türkiye’nin ekonomiden önce eğitim, adalet gibi konuları ağırlık vermesi gerekir” diye konuştu.
“Türkiye, krizleri iyi yönetir”
Şirketlerin işletme içi düzenini sağlamadan Türkiye ekonomisinin düzelemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Alkin, “Şirket yöneticilerinin, şirketin sahibi olarak davranmaması gerekiyor. Şirketlerin millete ait olduğunu düşünerek hareket edilmesi lazım. Yöneticiler orada sadece orkestra şefi. Türkiye’nin ekonomik kırılganlıkları değişmediği sürece döviz kuru inişli çıkışlı grafik çizmeye devam edecek. Türkiye, kriz dönemleri iyi yönetir fakat iyi günlerinde güzel yönetilmesi elzem bir olaydır. Bir aksilik çıkmazsa Türkiye, 4’üncü çeyrekte pozitif büyüme rakamlarına ulaşır” dedi.