Dünya’yı etkisi altına alan korona virüse devletler önlem olarak evde kalma çağrısı yaptı ve bazı ülkeler işi bir adım öteye taşıyarak sokağa çıkma yasağı getirdi. Özellikle korona virüsünün yoğun olduğu görüldüğü ülkelerde fabrikaların kapasitelerini azaltmaları ve kapatmalarıyla üretim durma noktasına geldi. Bu duruma trafikteki azalmada eklendiğinde doğadaki değişim kaçınılmaz oldu.

İnsanoğlunun doğaya etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Bu gerçek korona virüs ile mücadele sürecinde bir daha ortaya çıktı ve doğaya yaptığımız tahribatı bir kez daha gözler önüne serdi.

Korona virüsün en çok etkisini gösterdiği ülkelerden Çin’de sokağa çıkma yasağı ve üretimlerin durmasıyla Çin Ekoloji ve Çevre Bakanlığı “kaliteli hava günlerinin” ortalama sayısı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 21,5 arttığını açıklarken, en çok etkilenen bir diğer ülke olan İtalya’da turizmin ve üretimin yavaşlamasıyla Venedik’te çevre kirliliği rekor seviyede düşüş yaşadı ve Venedik kanallarındaki suyun temizlendiği gözlemlendi.

Korona virüs pandemisi’nin bir sonucu olarak küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasıyla, enerji ve ulaşımla ilgili çeşitli sera gazı emisyonlarının azalması aslında şaşırtıcı da değil. Korona virüsle mücadele sürecinde Türkiye‘de de durum İtalya ve Çin’den farklı değil, trafik yoğunluğunun azalışı beraberinde hava kalitesini iyileştirdi. Hava kirliliğinin yoğun yaşandığı İstanbul’da kirliliğin %30 azaldığı açıklandı ve buna bağlı olarak hava kalitesi de 1 hafta içinde orta seviyeden iyi seviyeye yükselmiş oldu. Korona virüs salgını hepimizi her ne kadar korkutuyor olsa da karantina sürecinde doğaya yaptığımız yıkım bir süreliğine durdu ve bu salgından dolaylı da olsa tek fayda sağlayan gezegenimiz oldu.

Şeyma GÖRÜR / Meteoroloji Mühendisi – seyma.gorur@enerjigazetesi.ist