Elektrik Piyasasında Kayıp Ve Kaçaklara, Regülasyonlar Özelinde Dokunuşlar

14 Şubat 2018 tarihinde  Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)’nin çalışma usul ve esaslarını belirlemesin amaçlayan  ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)’nin hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları, teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık, işletme ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri, mali hükümleri ve ilgili diğer hususları kapsayan Ana Statüsü Resmi Gazetede (Sayı : 30332)  yayınlandı. [i] Bu Ana statünn dayanaklarına baktığımızda  madde 3 te de ele alındığı üzere    , 08.06.1984 tarih ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 22.01.1990 tarih ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanılarak çıkarılan, 12.08.1993 tarih 93/4789 sayılı Kararname’nin eki Bakanlar Kurulu Kararı ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümlerinin esas alındığını görmekteyiz .

Malumumuz üzeredir ki Türkiye Cumuriyeti Anayasasının 73.maddesi vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı ifade edilmiştir.

Bilindiği üzere daha önceleri  enerji bedeli dahilinde işlem gören kayıp-kacak tutarı 1 Ocak 2011 ‘den itibaren ayrı bir kalem olarak faturalara yansıtılmıştı ve  kaybın minimum seviyeye çekilmesinin  dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olduğu bu bağlamda da dağıtım şebekelerinde periyodik bakım ve iyileştirmeler için yapılacak yatırımların elzem olduğu sıkça dile getirilmişti.

2012 senesinde TBMM bünyesinde oluşturulan alt komisyon, ”kayıp-kaçak bedelinin elektrik faturalarında belirtilmemesi tüketicinin bilgi edinme hakkına aykırı” açıklamalarında bulunmuştu.
TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak kullanım bedelinin tüketiciye haksız olarak yansıtıldığı yönündeki şikayetler üzerine oluşturulan alt komisyon raporu konunun kayda değer gelişmeleri arasıdaydı . Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nu (EPDK) uyaran alt komisyon, elektrik piyasası perakende satış sözleşmesindeki tüketici hak ve menfaatine aykırı hükümlerin kaldırılmasını, elektrik sayacı sökme-takma bedelinin kontrolü talep eden tarafça ödenmesini, kayıp-kaçak bedelinin, sayaç okuma bedeli gibi sabit ücret olarak alınmasını, dağıtım şirketlerinin denetlenmesini ve caydırıcı yaptırımları uygulanmasını istemişti.
Yine o tarihlerde kayıp-kaçak bedelinin elektrik faturalarında belirtilmemesinin tüketicinin bilgi edinme hakkına aykırı olacağı kanaatine varan komisyon, bu oranın faturaya yansıtılması halinde vergi olarak yine tüketiciden tahsil edileceğine dikkati çekmişti .

Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı  ve Tüketici mahkemeleri , İlk derece ve üst mahkeme  Tüketici Hakem Kurulu ekseninde sıkça gündeme gelmesi nedeniyle kamuoyunun dikkatini  celbeden bir konu olmuştur tüketici elektrik faturasına  yansıyan kayıp ve kaçak bedelinin iadesi mevzu. Bu makale  de Elektrik Piyasası Kanunu 6719 Sayılı Kanunu ve 6446 Sayılı Kanununda ele alınan i kayıp-kaçak enerji  perspektifinde, içinde bulunduğumuz Şubat ayı ortasındaki  son gelişme ve düzenlemeleri ele almak üzere kaleme alınmıştır.

Elektrik Piyasası Kanunu 6719 Sayılı Kanun 15. Maddesiyle  6446 Sayılı Kanunun 3. maddesinin şş bendi kayıp-kaçak enerji şöyle açıklanmaktadır. : “şş) Teknik ve teknik olmayan kayıp: Dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen; teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı,”      Bu bağlamda ,kayıp denildiğinde   Ölçü sisteminde herhangi bir şekilde aboneye tahmil edilemeyen bir nedenle oluşan Hatalı Tahakkuklardan mutevellit  kayıplar ,Dağıtım sisteminde, elektriğin aboneye ulaşıncaya kadar olan     Enerji Nakil Hatları (ENH) İşletme Kayıpları , Teknik Kayıplar gibi diğer komponentlerin yanısıra en basit anlatımla İletim hatlarından dağıtım şirketi tarafından çekilen enerji ile faturalandırdığı enerji arasındaki fark olarak ifade edilebilir

Hatırlarsak , 2016 senesi Haziran ayında , Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), yurt dışında arama ve araştırma yapabilecek, bu faaliyetlerin yürütülmesi için yurt dışında şirket kurmasına da olanak veren  “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmak üzere  Recep Tayyip Erdoğan tarafından  onaylanarak  Başbakanlığa gönderilmişti ve buna göre MTA, yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişilerle yurt dışında şirket veya ortaklık kurabilecek, imtiyazlı ortak olabilecek, şirketler veya ortaklıklarla ilgili her türlü pay, hisse senedi ve diğer ortaklık paylarını alıp satabilecek, yurt dışında çalışma bürosu açabilecek. MTA, Kamu Kuruluşlarının Yurt Dışındaki İhalelere Katılması Hakkında Kanun’a tabi olmaksızın bu faaliyetlerini yürütebilecekti. Diğer yandan Askeri yasak ve güvenlik bölgelerinde, ülke güvenliğiyle ilgili TSK’ya tahsisli, fiilen kullanımda olan araziler, harekat ve savunma amaçlı yerlerdeki tesisler (konut ve sosyal tesisler hariç) özel güvenlik bölgelerindeki tesisler, rafineri, petrokimya tesisleri ile nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında, Kıyı Kanunu’nun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dahil sınırlayıcı hükümleri uygulanmayacak. Nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un sınırlayıcı hükümleri uygulanmayacaktı.

Aynı yıl Ekim ayında , (2016)   17/6/2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6719 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında ve oluşan diğer ihtiyaçlar nedeniyle;, 22 Ağustos 2015 tarihli ve 29453 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin,• 31 Aralık 2015 tarihli ve 29579 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliğinin,, 30 Aralık 2015 Tarihli ve 29578 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin, • 19 Aralık 2015 Tarihli ve 29567 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin, güncellenerek görüşe açılması ihtiyacı hasıl olmuştu ve bu amaca yönelik söz konusu mevzuatta değişiklik yapılmasına ilişkin taslaklar hazırlanmıştı ve dahi mezkur  taslaklar 17/10/2016 günü mesai bitimine kadar kamuoyunun görüş ve değerlendirmelerine açık tutulmuştu. [ii].

Anılan kanunla ilgili dün yeni bir gelişme yaşandı. 6719 sayılı Elektrik Piyasası ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun hakkında Anayasa Mahkemesine yapılan iptal davası başvuruları hakkında karar dün 15.02.2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı.. Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10 numaralı fıkraya yönelik yürürlük, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununun ek 1 maddesinin ikinci fıkrasına, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanununa eklenen Yapı Denetimi maddesine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın teşkilat ve görevleri hakkında kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında dağıtım lisansı sahibi tüzel kişileri veya özel hukuk tüzel kişilerini ve/veya bu kişilerden hizmet satın almak ve bu tüzel kişilerin nitelikleri, yetkilendirilmesi, hak ve yükümlülükleri ile bu tüzel kişilere uygulanacak yaptırımlara, TETAŞ tarafından tedarik amaçlı yapılacak elektrik enerjisi alımları, 6446 sayılı Elektrik Piyasası kanununda teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti ibaresine, varlıkların veya hisselerin devrine yönelik olarak bedel alınmaksızın bölümlerine yönelik yürürlüğün durdurulması taleplerinin reddine karar verildi

Anayasa Mahkemesi, Elektrik Piyasası Kanunu’nun (EPDK) kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciden tahsil edileceğine dair tüm hükümlerin iptal istemini reddetmesi Şubat ayının ortasındaki enerji haberlerine damgasını vurdu.     Tüketicilerin EPDK’nin gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlediği bedellere ilişkin açılacak davalara sınırlama getiren düzenleme “Kurum (EPDK) tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” şeklinde kaydedilmiştir.

Neticede görülmektedir ki 6719 Sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17inci  maddesine “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü ilavesinin yanısıra   eklenen Geçici 20. madde “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17’nci madde hükümleri uygulanır” hükmü bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin kayıp mevzuna  ilişkin yargı yolunun işleyiş süreçlerine yönelik fikir teattileri ve Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkeleri önümüzdeki günlerde de enerji gündemindeki sıcak yerini koruyacaktır.

[i] Resmi Gazete: 14 Şubat 2018  TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM AŞ ANA STATÜSÜ

[ii] EPDK    http://www.epdk.org.tr/tr/duyurular/1810

Hazırlayan: Çiğdem YORGANCIOĞLU http://www.cigdemyorgancioglu.org/

 

Çiğdem YORGANCIOĞLUelektrik enerjisi haberlerielektrik haberlerielektrik sektörü haberlerienerji gündemienerji haberleritedaşTürkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.
Yorumlar (0)
Yorum Ekle