Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, PETROL ve AKARYAKIT SEKTÖRÜ - Tarih : 04 Aralık 2018
Her geçen gün artan petrol ve doğalgaz talebini karşılamaya yönelik yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerimizin geliştirilmesi amacıyla, karada ve denizde petrol ve doğalgaz aramasıyla üretim faaliyetlerini artırmak için ülkemizin Karadeniz ve Akdeniz’de yaptığı arama çalışmaları büyük bir ivme kazanmıştır.
Sismik araştırma gemilerinin analizlerinden sonra Türkiye’nin ilk sondaj gemisi Fatih’le de derin deniz sondajlarına Alanya açıklarında başlamıştı. Gerek Kıbrıs karasuları, gerekse Türkiye karasularında olmak üzere en yüksek rezerv ihtimali olan yerlerde sondaj çalışmaları planlanırken sondaj gemimizle, kendi mühendisimiz ve yerli ekipmanlarımızla gerçekleştirilen bu çalışmalar, gerçekten de, Türkiye’nin enerji tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.
Doğu Akdeniz’in sınırları Türkiye’den başlamak üzere Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Libya, Tunus, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk ve Yunanistan kıyıları ile çevrili durumdadır.
Gazın tüketici pazarlara ulaşmasına yönelik en az 5 ile 16 milyar dolar arasında yatırım yapılması gerekmektedir. En ucuz yöntem, gazın boru hattıyla Türkiye’ye ve buradan nihai pazara ulaştırılmasıdır. (Yaklaşık 4.8 milyar dolar). Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve arz güvenliği açısından hedeflenen çalışmalar kapsamında, Türkiye hem kendi karasularındaki etkinliğini arttırmak hem de bulunması muhtemel rezervlerle milli gelirine önemli katkı sağlamak için adımlar atmayı sürdürecektir.
Yazan: Şahap Kavcıoğlu