CLA Akademi | Enerji Gazetesi

Karbon Yakalama ve Depolama

Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 16 Aralık 2018


Küresel ısınma tehdidine değinilirken, fosil yakıtlı enerji santrallerinden gelen karbondioksit emisyonlarının yakalanması ve depolanması bir zorunluluk olarak görülmektedir. 2009 yılında, İngiltere Dışişleri Bakanı’nın iklim değişikliği özel temsilcisi John Ashton, şunları söyledi: “karbon yakalama ve depolamanın, tüm yeni kömür ve aslında tüm yeni gaz yakıtlı enerji üretimi için evrensel bir standart haline gelmesi noktasına çok hızlı bir şekilde ulaşmak için güvenilir bir iklim stratejisi yok”.

Dokuz yıl boyunca, yenilenebilir enerji ve pil depolama maliyetlerinin düşmesi, tartışmayı biraz değiştirdi. % 100 yenilenebilir enerji sisteminin gerçekçi olduğunu savunan Stanford Üniversitesi’nden Mark Jacobson gibi düşünenler hala azınlıkta. Ancak, bu fikir için hala yaygın bir destek var: eğer dünya, sera gazı emisyonlarını keskin bir şekilde kesmek konusunda ciddi ise, karbon yakalama çözümün bir parçası olmalı. Geçen yıl, Jacobson’un analizine ilişkin bir eleştiri yayınlayan 21 enerji akademisyeninden oluşan bir grup, karbon yakalama ve nükleer güç dahil olmak üzere yenilenemeyen teknolojilerin göz ardı edilmesinin, “İklim azaltımını, olması gerekenden daha zor ve pahalı hale getirebileceğini” belirtti.

Karbon yakalama olayının ısrarlarına rağmen, Bay Ashton’ın hedefinin gerçekleşmesi daha yakın görünmüyor. Faaliyette 18 büyük ölçekli karbon yakalama projesi var, ikisi de enerji santrallerinde: Saskatchewan’daki Sınır Barajı ve Teksas’taki Petra Nova. Mississippi’deki Kemper entegre gazlaştırma kombine çevrim kömür santrali de dahil olmak üzere karbon yakalama ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi için diğer planlar başarısızlıkla sonuçlandı. Karbon yakalamanın yakında tüm yeni kömür yakıtlı ve gazla çalışan elektrik santralleri için standart olarak kurulabileceği fikri çok gerçekçi görünmüyor.

Makale, ayrıca İngiltere’nin “karbon yakalama zorluğuna karşı öncülük etmek” istediğini söylüyor ve İngiliz hükümeti, bu teknolojiyi geliştirmek için 20 milyon sterlinlik mütevazı bir taahhüdü ile bu tutkuyu destekliyor. Bu, 2000’lerin ortalarına kıyasla azalan bir hırs gibi görünüyor, İşçi Partisi hükümeti karbon yakalamayı desteklemeyi planlamış, bir pilot proje için 1 milyar sterline kadar bir bütçe ayrılacağını belirtmişti. İngiltere’nin ilk karbon yakalama projesi olan Acorn’un 2020’lerin ortasına kadar faaliyete geçmesi bekleniyor. Minimum canlı karbon zinciri yakalama, nakliye ve offshore depolama projesi olarak tanımlanan Acorn, “Kuzeydoğu İskoçya’daki mevcut koşulların eşsiz birleşimini” kullanacak.

Zirvede BP, Royal Dutch Shell ve Peabody Enerji’nin üst yöneticilerinin katılımları, karbon yakalama potansiyeli olan fosil yakıt endüstrilerine hala büyük ilgi olduğunu gösterdi. Sera gazı emisyonlarını azaltma yollarını araştıran şirketler grubu olan “Petrol ve Doğal Gaz Girişimi”, karbon yakalama için fikirlerin teşvik edilmesinde ve desteklenmesinde aktif rol oynadı. Bu teknoloji, ayrıca iklim değişikliği meselesini ele almada Trump yönetiminin ilgi gösterdiği az sayıda alandan biri olmuştur. Ancak, son on yıldan çıkarılan ders şudur: karbon yakalama, arkasında çok daha fazla desteğe ihtiyaç duyacaktır.

Kaynak: “The Week in Energy: Capturing Carbon”, Financial Times


Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :

Green Pi Enerji

EcoGreen | Biyokütle - Biyogaz - Güneş Enerjisi Santralleri



   GÜNCEL ENERJİ KÖŞE YAZILARI

   TÜM ENERJİ KÖŞE YAZARLARI VE YAZILARI>>

DİL SEÇİMİ:

  • Turkish
  • English

ENERJİ HABERLERİ KATEGORİSİ

SİTE İÇİ ENERJİ ARAMALARI

Enerji Sektörü İş İlanları & Kariyer

Enerji Kütüphanesi



WhatsApp chat