Kategori : BÄ°YOKÃœTLE & BiYOGAZ ENERJÄ°SÄ°, ELEKTRÄ°K ENERJÄ°SÄ°, ENERJÄ° GÃœNDEMÄ°, GÃœNEÅž ENERJÄ°SÄ°, HES & HÄ°DROELEKTRÄ°K SANTRALÄ°, JEOTERMAL ENERJÄ°, RÃœZGAR ENERJÄ°SÄ° & RES - Tarih : 07 Ekim 2018
Dünyamızda sürekli artan nüfus, gelişen sanayileşme, bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle her geçen gün enerji ihtiyacı artmaktadır. Doğalgaz, petrol, kömür ve fosil gibi enerji kaynaklarının azalması ve bu yakıtların neden olduğu çevresel ve ekonomik etkiler bu kaynaklara sahip olmayan birçok ülkenin enerji ihtiyacını gidermek için alternatif enerji kaynakları arayış içine girilmiştir.
Bu arayışların sonucunda karşımıza daha temiz ve daha az maliyetli olan yenilenebilir enerji kaynakları çıkmıştır. Yenilenebilir enerji çevre kirliliğine yol açmaz ve kullanılan kaynakların tükenme hızından çok daha hızlı bir sürede kendini yeniler. Bu yenilenebilir enerji kaynaklarını şöyle sıralayabiliriz; güneş 
enerjisi, rüzgar enerjisi, hidrolik (hidroelektrik) enerjisi, jeotermal enerjisi, biyokütle enerjisi (biyoyakıt enerjisi de dahil), hidrojen enerjisi, dalga enerjisi ve gelgit enerjisidir. Yenilenebilir enerji kaynakları çok önemli bir konuma gelip günümüzde bu alanda yapılan çalışmalarda hız kazanmıştır.
Dünyada ve Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları arasında çok önemli bir yere sahip olan güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı her geçen artmakta ve bu alanda yapılan çalışmalar da giderek hız ve önem kazanmaktadır.
Güneş enerjisi kullanımı son derece kolay, çevreyi kirletmeyen, herhangi bir zararlı gaz salınımını yapmayan ve doğrudan güneş ışığından üretilen temiz bir yenilenebilir enerji kaynağıdır. Güneş enerjisi, güneşten dünyaya gelen fotonların güneş panelleri sayesinde toplanması ile fotonların taşıdığı enerjinin elektrik ve ısı enerjisine çevrilmesine dayanır. Fotonların güneş piline çarpması ile elektronlar panel yüzeyine çekilir. Bu şekil, güneş panelinin üst ve alt katmanları arasında voltaj oluşmasını sağlar. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde etme yöntemine solar panel sistemi ya da güneş paneli sistemi adı verilir. Panelin üstü ve alt kısmı boyunca oluşan elektrik devresi, elektrik teçhizatına güç akışını sağlar.
Güneş enerji santrallerinin üretim maliyetlerinin diğer enerji kaynaklarına oranla daha düşük olması ve ekonomik zorlukların daha kolay aşılması bakımından güneş enerjisini geleceğin enerji kaynağı haline getirmektedir. Çevrenin tahrip olmasını engellemek, ortaya çıkan hasarları en aza indirmek, küresel ısınmayla baş edebilmek ve doğadaki karbon salınımını azaltmak için ‘Yeşil Enerji’ hem dünyanın hem de ülkemizin en temel ihtiyacı haline gelmiştir. Enerji üretimi teknolojisinde ve enerji kaynakları seçiminde, çevresel faktörler çok büyük bir rol oynamaktadır.
Dünya genelindeki güneş enerjisi kullanım oranına baktığımızda ilk sırayı ABD alır ve arkasından Avrupa ülkeleri ve Çin gelmektedir. Güneş enerjisini yoğun bir şekilde kullanan ülkelere baktığımızda güneş ışınları potansiyeli bakımından öne çıkarken, bazıları ise sahip oldukları teknoloji birikimi ve enerji ile olan ilişkilerinden dolayı öne çıkmaktadır.
Türkiye, güneş enerjisi potansiyeli açısından diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha şanslıdır. Çünkü coğrafi konumu açısından diğer ülkelere nazaran çok önde ve enerji konusunda potansiyeli daha fazladır. Avrupa ve diğer dünya devletlerine göre ülkemizin güneş enerjisi potansiyeli ve yıllık güneşlenme süresi oldukça fazladır. Türkiye güneş enerjisi konusunda ön sıralara sahip olabilmek için çalışan ve bu kaynaktan en iyi şekilde istifade etmeye çalışmakta olan bir ülkedir. Son yıllarda yapılan çalışmalara baktığımızda ülkemiz güneş enerji sistemleri sektöründe büyük yatırımlar yapmakta ve sektörün iyileştirilmesi adına da birçok hizmet vermektedir.
Özge Güzen – Elektrik Elektronik Mühendisi / Yenilenebilir Enerji Yüksek Lisans – eemguzen@gmail.com
