(Turkish) En Yüksek Enerji Faturasını 2012′de Ödedik…

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

2012 yılı dış ticaret rakamları açıklandı. Birçok açıdan bu veriler ilginç bir tabloyu ortaya koyuyor.

■ 2001 krizinden bu yana ilk kez ihracat artarken ithalat düştü. İhtalattaki düşüş yüzde 1.8, ihracattaki artış yüzde 13.1 düzeyinde gerçekleşti. 2009 da hem ithalat hem de ihracat düşüş kaydetmişti.

■ İhracatla birlikte dış ticaret hacmi de rekor kırarken dış ticaret açığındaki daralma yüzde 20.7′yi buldu.

■ İhracatın artışında ilk kez net altın ihracının 5.7 milyar dolara çıkmasının önemli katkısı var. 2011 yılında 4.8 milyar dolar net altın ithalatı yapıldığı dikkate alındığında dış ticaret açığının düzelmesinin yaklaşık yarısı (10.5 milyar dolar) buradan kaynaklandı.

■ Altın ihracatındaki sıçramanın da etkisiyle İran 10 milyar dolarla en çok ihracat yaptığımız üçüncü ülke konumuna geldi. İran a ihracat yüzde 176 arttı. Ondan daha hızlı artış Libya’da yüzde 186 ile gerçekleşti. Bu da kaybettiğimiz Libya pazarını yeniden kazandığımıza işaret ediyor.

■ İhracattaki asıl kazanım ise AB pazarını ikame edecek yeni pazarların bulunması oldu. Avrupa krizinden dolayı 2012 bu ekonomilerin daraldığı bir yılda Türkiye’den yapılan ithalat da doğal olarak azaldı. Türkiye’nin 27 AB ülkesine ihracatı yüzde 5 azaldı ve toplam 62.4 milyar dolardan 59.2 milyar dolara indi. Toplam ihracat içinde AB’nin payı da yüzde 38.8 ile tarihi en düşük düzeyine geriledi.

■ Ana pazarda bir yılda yüzde 46.2 den yüzde 38.8 e inilmesine rağmen ihracatta düşüş yaşanmadı, aksine yüzde 13.1 artış oldu. Çünkü diğer ülkelere yapılan ihracat yüzde 30 artırıldı. Bunda pazar arayışları yanında iç tüketim artışının sıfır düzeyine indirilmesinin rolü büyük. Kur politikası da engelleyici olmadı. Yukarıda yer alan tabloya bakınca toplam ihracat içinde AB’nin payının yüzde 56-58′den yüzde 40′ın altına inmesi dış satımı bir bölgeye bağımlılıktan kurtarıyor.

■ Bir başka ilginç nokta ise ithalatta yaşandı. Petrol fiyatlarının ortalama olarak yüksek seyretmesinin Türkiye ye çıkardığı fatura şimdiye kadar en kabarığı oldu. Petrol ve doğalgazı da içeren enerji ithalatı için geçen yıl toplam 60.1 milyar dolar ödendi. Bu rakam, şimdiye kadarki en yüksek fatura. Bunun da 236.5 milyar dolarlık toplam ithalata oranı yüzde 25.4 ile şimdiye kadarki en yüksek orana çıktı. İthalat faturasının dörtte biri enerjiye gitti. 2005 yılına kadar yüzde 10′lu seviyelerde gerçekleşen enerji ithalatının toplam içindeki payı, küresel fiyatların yükselmesiyle son yıllarda yüzde 20 lerin üzerine çıktı. Bu yılki enerji faturasının da, büyümenin daha yüksek çıkacağı ve petrol fiyatlarının yatay seyredeceği varsayımıyla artışını daha sürdürmesi beklenebilir.

■ Ancak geçen yılki gerçekleşmeler ve aralık ayındaki düşük ithalat rakamının etkisiyle yıllık cari açığın tüm tahminlerin altında kalma ihtimali yükseldi. Orta Vadeli Planda 64 milyar dolar alınan, ekimde 58.5 milyar dolara revize edilen 2012 cari açığı, son rakamlarla 50 milyar dolara inebilir. Bu da 800 milyar dolarlık milli gelirin yüzde 6.2 sine denk geliyor.

SONUÇ: “İlkbaharda ektiğini yazın biçeceksin.” Epiktetos

 

Kaynak: Enerji Enstitüsü

enerji faturasıenerji faturası 2012enerji fiyatlarıenerji gündemienerji ithalatı
Yorumlar (0)
Yorum Ekle