Şüphesiz günümüzde fosil yakıtları tüketmenin sonuçlarının en başında emisyonlar ve hava kirliliği başta geldiğini herkes biliyor. Fosil yakıtlardan temiz enerji kaynaklarına geçiş sürecinde bazı risklerinde göz önünde bulundurulması dagerekiyor.
2 nokta ise oldukça önem arz ederken bunlar Ölçek ve güvenilirlik oluyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılık birçok insan tarafından ciddiye alınmıyor. BP 2019 yılında yayımladığı raporda, 2019’da
Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki kapasite büyümesi küresel olarak hızlı olsa da fosil yakıtlardan temin ettiğimiz enerji miktarı ciddi manada azalma göstermiyor. ABD’de hala fosil yakıtların kullanım oranı yüksek ve az da olsa artış trendini sürdürüyor.
ABD’nin geçen 10 yıl zarfında kömür tüketimi azalırken küresel olarak elektrik üretimi ise kömür yerini doğal gaza bırakıyor. Böylece kömür tüketimi geçen 10 yıl içinde ABD’de azalması ile beraber doğal gaz tüketimi %40 artış gösteriyor. Bu ise yenilenebilir enerji büyük ölçüde fosil yakıtların yerini ikame edeceğini gözler önüne seriyor.Gelecek 10 yıl içinde yine çok ciddi oranda petrol tüketimine bağımlı olunacaktır. Kaliforniya, ABD’de yenilenebilir enerjinin en hızlı şekilde geliştiği eyaletlerin başında yer almakta olup elektrikli araçlar konusunda da oldukça hızlı yol almıştır ama Kaliforniya’nın ithal petrol bağımlılığı son 20 yılda 3 katı artış göstermiştir. Kaliforniya’da tüketilen petrolün yarısından çoğu ise OPEC ülkelerine bağımlıdır. Eğer fosil yakıt tüketimini azaltmaya çalışırsak ve bunun yerini yenilenebilir enerji ile hızlı bir şekilde ve aynı büyüklükte ikame edilmesi gerekmektedir aksi taktirde petrole ve dışa bağımlı hale gelebiliriz.
Kaynak: “The Inherent Risks In President Biden’s Energy Plan”, Forbes