Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, NÜKLEER ENERJİ - Tarih : 28 Mart 2019

Mersin’de Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından yapımı devam eden Akkuyu nükleer güç santrali, Türk sanayine yeni fırsatlar ve ortaklıklar getirdi. Türk sanayisi Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sürecinde daha fazla yer alabilmeyi amaçlıyor. Ankara Sanayi Odası (ASO) Genel Sekreteri Doç. Dr. Yavuz Cabbar, Nükleer Sanayi Kümelenmesi (NÜKSAK) üyesi firmaların başarılı çalışmalara imza atmaya başladıklarını söyledi. Cabbar, şirketlerin Fransa, Güney Kore gibi bu alanda kendini ispatlamış ülkelerden yeni ortaklık anlaşmaları imzaladıklarını dile getirdi.

AKKUYU İÇİN TECRÜBE KAZANIYORUZ

Atılan adımlar hakkında bilgi veren Cabbar, “NÜKSAK üyeleri ile birlikte nükleer santrallere ve nükleer sanayinin yoğun olduğu bölgelere geziler düzenliyoruz. Bu teknik gezilerin ve etkinliklerin sonucunda uluslararası işbirlikleri gelişiyor. Örneğin, NÜKSAK üyesi Gedik Döküm ve Vana, Fransızların nükleer santrallerine vana tedarik eden bir firmayla işbirliği anlaşması imzaladı. Yine bir diğer NÜKSAK üyesi firma Roleda Makine de bir İspanyol firmasıyla ortak şirket kurdu. Bu şekilde ilişkiler ve işbirlikleri gelişiyor. Böylece Akkuyu nükleer santrali için gerekli olan sanayi altyapısı ve tecrübesini de elde etmeye başladık. Bizler Türk sanayisi olarak Akkuyu NGS’de daha fazla yer almak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“GÜNEY KORE VE İSPANYOLLARLA ORTAKLIK KURDUK”

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Roleda Makine şirketinin sahibi Selman Kadir Özkan da, Türk firmaları için nükleer sanayinin yeni bir alan olduğunu ifade etti. Bu alanda yeni bir işbirliğine adım attıklarını kaydeden Özkan, şu bilgileri verdi:

“Biz Roleda Makine olarak 2 yeni yurtdışı ortaklığı yaptık. Bir Güney Koreli firma ve bir İspanyol firma ile ortaklık kurduk. İspanyol firma ile basınçlı kaplar üzerine, Koreli firma ile de güvenlik kapıları üzerine işbirliği yaptık. Temel amacımız nükleerde kendimizi, neler yapabileceğimizi göstermek. İş ortaklarımızın bu alanda tecrübeleri var. Biz onların tecrübelerinden yararlanıyoruz. Onlar da Türkiye’de yatırım yapmak istedikleri için bizimle ortak oldular. İnşallah bizim temel hedefimiz ve amacımız Akkuyu NGS Projesi’nde yer almak. Bizler projeleri ve ihaleleri inceliyoruz. Bizim Akkuyu’ya yapacağımız çok iş var. Türk sanayisinin Akkuyu’da yapacağı çok iş var.”

“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPMAYA TALİBİZ”

Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği Genel Müdürü Engin Kuzucu, ise, “Türkiye’nin artan enerji ihtiyacı ve mevcut enerji fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle özellikle sanayi sektörü, nükleer enerjinin gücüne inanıyor” diyerek, Türkiye’de yapımı planlanan 3 nükleer santral projesinin inşasında gereken hizmetlerin dışa bağımlı olmadan, yerel tedarikçilerle gerçekleştirilebileceğini vurguladı. Kuzucu, “Hareket olarak biz de alanında uzman ve deneyimli kadromuz, yaratıcı çözümlerimiz, son teknolojiye sahip altyapımız ve makine parkımızla nükleer santral inşasında üzerimize düşen görevleri yapmaya talibiz” dedi.

TÜRK SANAYİCİSİ PASTADAN PAY ALMAK İSTİYOR

Nükleer Mühendisler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın ise Türk sanayicisinin Akkuyu NGS’de yer alarak elde edeceği kazanımlar hakkında bilgi verdi. Kayrın, “Nükleer santrallere yapılan işler bir termik santral ya da kömür santralinden daha kaliteli olmak zorunda. Ürünlerin standardizasyonu daha farklı. Türk sanayisi nükleer sanayinin içerisine girerek üretimin kalitesini artıracak. İkincisi; ortada çok ciddi anlamda bir yatırım var. Türk sanayicisi bu pastadan pay almaya çalışıyor. Dolayısıyla Türk sanayicisi Akkuyu projesinde yer alarak yeni bilgiler öğrenmek, kendini geliştirmek ve para kazanmak istiyor. Tabii bir de Türkiye çok yeni bir alana giriyor. Nükleer dediğimiz zaman sadece enerjiyi düşünüyoruz ama bu işin pek çok dalı bulunuyor; teknoloji, sağlık, sanayi sektörleri gibi pek çok alanı var. Bu açıdan baktığımızda nükleer sektör çok ciddi önem arz ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bir noktadan girip bu alanın içerisinde olması gerekiyor” dedi.

Akkuyu NGS’nin Türkiye için önemini anlatan Kayrın, sözlerine şöyle devam etti:

“Tüm dünyada enerji üretimi sırasında kullanılan demirbaş kaynaklar var; rüzgar, güneş, kömür, doğal gaz, jeotermal gibi. Nükleer de bunlardan bir tanesi. Türkiye’de bu enerji kaynağı bugüne kadar hiç kullanılmadı. Kullanılmak istendi ama olmadı. Akkuyu ile bu devreye girdi. Akkuyu Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 10-12’sini karşılayacak. Tek başına bu kadar büyük bir enerji üretimi şu anda yok. Verimliliği de yüzde 85-90 mertebesinde olacak ki bu çok büyük bir rakam. Akkuyu NGS Türkiye’nin enerji üretimi açısından çok önemli.”